Hemşirelik Tarihi Ve Hemşireliğe Bakış Açısı

bu gün size genel olarak hemşireliğin genel tarihinden ,hemşirelik kavramından hemşireliğe bakılması gereken doğru bakış açısından bahsedeceğim ..

hemşire kelimesinin kökeni farsça ya dayanır. kardeş, bacı anlamına gelmektedir .Bacı kavramı sizi yanıltmasın.. Antik yunanda ve orta çağda Hristiyan lığın yayılmasıyla birlikte kendini tanrıya adayan kadın ve erkekler ,yoksullara hastalara kimsesizlere kiliselerde bakmaya başlamışlar. Hatta bunlarda erkekler çoğunluktaymış.. ve erkek olanlarına DAKON adı verilirmiş. yani sadece kadınlara mahsus değil erkeklerin çoğunlukta olduğu bir bakım dalı haline gelmiş.

sadece ismi konulması uzun sürdüğü için uzun dönemler boyunca bayanların tercih ettiği bir alan olduğu için tarihte sonradan kendine bu isimle yer bulmuştur. . Daha kavram olarak bile tamamlanamamış bu mesleğin o dönemlerde haçlı seferleriyle birlikte gerileme dönemi başlamıştır. Çünkü 16. yy da insanların kiliseye ve papaya olan güven azalmış manastırdaki bilim yerini politika için sömürücü bir güce bırakmıştır ve tabi ki de hemşirelikte bundan nasibini almıştır.. Hatta bu dönemde hemşireler büyücü olarak görüldüğü için birçoğunun işkencelere uğrayıp öldürüldüğü kayıtlara geçmiştir..

18. yy da salgın hastalıklar artınca hemşirelik kavramına hasta bakımına her zaman kinden daha fazla ihtiyaç duyulmuştur.19. yy da sanayileşme ve Fransız ihtilalinden sonra savaşların sürmesiyle beraber hemşireliğe ve hasta bakımına olan ihtiyaç insanlar tarafından göz ardı edilemeyecek şekilde fark edilmiştir ve insanların mesleğe bakış açısı değişmiştir.

Kırım savaşından sonra orda gösterdiği gayretlerden dolayı Florence Nightingale namı diğer ‘Lambalı Kadın’ dünyada modern hemşireliğin kurucusu olarak kabul edilmiştir. Nightingale hemşirelik kavramına ve niteliğine yeni bir bakış açısı kazandırmıştı. Her yıl doğum günü olan 12 mayıs tarihi ”Uluslar Arası Hemşireler Günü” olarak kutlanır. Türkiye de ise ilk hemşire Safiye Hüseyin Elbi olarak kabul edilir . İlk hemşirelik okulu 1920 de Amiral Bristol okuluna bağlı olarak kurulmuştur. Üniversite düzeyinde ise ilk hemşirelik eğitimi 1955 te Ege Üniversitesinde verilmeye başlanmıştır. 20. YY da hemşireler için sosyal hareketlenmeler mevcut olup hemşirelik şimdiki genel hatlarını oluşturmuştur. Hala hemşireliğin branş haline gelmesi ve görev ve sorumluluk alanları tartışma konusu olup genel etik ve hemşirelik prensibi olarak önce insan kavramı ve sloganı etkili olmuştur.ve dünyada salgın hastalıklarla mücadele ederken en ön saflarda yer almıştır.

Photo by Anna Shvets on Pexels.com

Kısaca size hemşireliğin Dünya da ve Türkiye deki gelişim tarihinden bahsetmiş olduk.. bakış açısına gelirsek hemşirelik hala branşlaşma, görev yetki ve sorumluluk anlamında sıkıntılar yaşamaktadır.. hatta bu sorunların temel sebebi olarak insanların hemşirelere bakış açısı ve buna ek olarak idari ve siyasi sebepler de gösterilmektedir. İdari ve belli insanların hemşireliğe karşı negatif bir tutumu olduğu doğrudur ancak bana göre temel ve en önemli problem hemşirelerin zamanla öz değer ve farkındalıklarını yitirmiş olmalarıdır. Kendilerindeki mesleki doyum hissini bir idari görevlinin, bir hekimin yada bir ideolojinin onayına bağlı olarak alacağını düşünmesi ve bu konuda kendilerini şartlandırıp diğer meslektaşlarına ve ekip arkadaşlarına yaptığı zorbaca ve ahlaksızca yaptırımlardır. Halbuki hemşirelerin kendini önemli hissetmesi için bunlara ihtiyacı yoktur bu yaratılan ve süregelen algı tamamıyla yanlış bir algıdır. Fakat ne yazık ki hemşireler kendi elleriyle bu algının yaratılmasına ortam hazırlamıştır diğer insanlarda buna inanmayı tercih etmiştir… yani hemşire kendine mesleğine etik değerlerine prensiplerine saygı duymazsa insanların ona ve mesleğine saygı duymasını beklememelidir. Kendine saygı duymayana kimse saygı duymaz kuralı ne yazık ki bizim meslek içinde geçerlidir ve bunun en güzel örneğini yine bir hemşire olan Florance Nightingale vermiştir.. Kırım savaşında meslek adına o kadar güzel işler yapmıştır ki hem insanların mesleğe bakış açısını değiştirmiş hem de mesleğin prensiplerinin yeniden şekillenmesinde rol oynamıştır.

Böyle güzel bir şekilde kurulan bir mesleğin bu hale gelmesi ne acı.. ama bunu değiştirecek olan kişiler yine bizleriz. bizim yetiştireceğimiz öğrenciler hemşireler bizden sonra bu meşaleyi taşıyacak olanlar bu mesleği hak ettiği yerlere taşıması için elimizden geleni yapmalıyız .onları aşağılayarak yada psikolojik şiddet uygulayıp üstünlüğümüzü kanıtlayarak değil bir hemşire olarak olması gereken yeri güzelce anlatarak her şey den önce bir birey bir insan olduğunun farkında olmasını sağlayıp onları yetiştirip profesyonel davranmayı öğreterek yapabiliriz bunu… hala buna inancım var ve bu yüzden burada sizlerleyim ..

gelin bizde yapacağımız güzel işlerle, iş ahlakımızla prensiplerimizle ve duruşumuzla kendimiz belli edelim.. saçma sapan mobbinglerle, hastane dedikodularıyla, egzajere hareketlerle değil… profesyonelliğimizle konuşulalım.. Dağılarak değil birleşerek ve her geçen gün daha da büyüyerek…

Yorum bırakın